İSTANBUL FALCISI

    Author: bestemina Genre: »
    Rating

    Ali DİLBER
    Ozan Yayıncılık
    296 Sayfa


    Okuduğum en ilginç en etkileyici kitaplardan biri olarak yerini alacak olan kitap :
    İSTANBUL FALCISI

    Ali Dilber tarzı,kelimeleri ,anlatımı,hikayesi ile farklı olduğunu tüm kitap boyunca hissettiryor size.

    Sekiz yaşında kambur bir çocuk Bekir'in ağzından anlatılan bir dönemi gözlerinizin önüne seren bu kitapta İstanbul Falcısı olarak adlandırılan aslında Bekir'in hisleri çok kuvvetli olan en sevdiği , gözbebeği ablası Sevdiye. Ama öyle umduğunuz gibi Sevdiye'nin ermişliği üzerine değil; bir çocuk gözü ile size bir çok şey anlatacak bir kitap.



    Bekir'in günlük yaşantısından ,babasından evin içindeki ablalarından, annesinden,teyzesinden , kuran kursundaki arkadaşlarından ,hocasından mahalledeki diğer komşularından bahsederken o döneme ait tüm resim gözünüzde canlanıyor; evet 1970'ler.

    1970'lerde İstanbul'un bu fakir mahallesinde yaşananlara sizde bu kitap ile şahit olun.

    Sizin için de özel bir yeri olacak bu kitabı bir an önce okumanız ve onu kitaplığınız en güzel köşelerinden birine ayırmanız dileği ile.

    İyi Okumalar.


    ARKA KAPAK : 


    "Ben Bekir; yaşım sekiz, doğuştan kamburum. Tepe diye anılan bir yerde otururuz. Evimiz, muhitimiz zor geçimli ve fakirdir. Camimiz bile varla yok arası, iri bir gecekondudan biraz hallicedir ama imanımızı ayakta tutmaya yetiyor çok şükür.
    Babam haftalıkçı çalışır, anamsa Onu nasıl anlatsam. O evin temel direğidir. Benden büyük üç kız, benden küçükse bir kız, bir erkek kardeşim var.
    Hiçbiri benim gibi kambur doğmamış. Hepsini çok severim, ama ikinci ablam Sevdiye O kimselere benzemez. O benim her şeyimdir, onu çok severim, biraz da çekinirim, çünkü o aklımdan geçenleri bilebilir. Çok kere mahallede olacakları evvelden söylemişti.
    Ben küçük yaştan beri gördüklerimi, duyduklarımı, akıl defterime yazarım; burada bahsettiklerimin hepsi aynen olmuştur. Bir kapı aralığından, kondumuzda ve mahallemizde olan herşeyi anlatmaya çalıştım sizlere.
    Boyumun, aklımın yettiği kadar" 
    Ali Dilber; 70li yılların İstanbulunda, bir gecekondu mahallesindeki sokak kavgaları, aile ve akrabalar arası tartışmalar, sağ-sol çatışmaları, mahallenin camisinin çevresinde gelişen cemaat olgusu ve basit polisiye sorunlar gibi sıradan olayları sıradışı bir dille ve kurguyla sunuyor okura. Tabi bir de Sevdiyeyi. Sevdiye kim mi? Kambur Bekirin ortanca ablası. Altıncı hissi çok güçlü ve bir söylentiye göre o bir falcı.. İstanbulun Falcısı..

    Leave a Reply