 |
| GÜNAY GAFUR KAHİN |
Merhabalar Günay Bey,
Öncelikle röportaj için çok teşekkür etmek istiyorum.
Kuklacı’dan sonra sabırsızlıkla beklediğim bu sürece nihayet
ulaştık. Uzun zamandır haberini beklediğim yeni kitabınızın çıkışını duymak,
kitabı elime almak ve okumak ve sizinle tekrar röportaj yapmak beni son derece
mutlu etti.
Kitabınızı şu an okuyorum ve 300 lü sayfalardayım ve açıkçası
elimden bırakamıyorum.
Bulduğum her fırsatta okumak ve o sona ulaşmak istiyorum
sabırsızlıkla. Kaleminize ve yüreğinize sağlık.
Yeni kitabınız Kâhin hakkında merak ettiklerimi elimde
geldiğince dilim, döndüğünce derledim bu röportaj için.
İşte sorularım:
KİTAPLIK GÜNCESİ: İlk olarak Kuklacı’dan sonraki süreci merak
ediyorum açıkçası.
Kuklacı’dan yeni kitabınız Kahin’e kadar olan yaklaşık 4 yıllık
bu zaman dilimde kitabınız hakkındaki tepkiler ve yaşadıklarınızdan
bahsedebilir misiniz?
GÜNAY GAFUR :Size de merhabalar. Öncelikle
ben size teşekkür ederim sevgili Kitaplık Güncesi… Beni unutmadığınız,
beklentinizi canlı tuttuğunuz ve güzel sözleriniz için…
Kuklacı ile Kâhin arasında
geçen 3,5 yıllık süreç benim açımdan oldukça memnuniyet vericiydi. Kuklacı’yı
okuyan hemen herkesten aynı tepkiyi aldım: Yeni kitabınız ne zaman çıkıyor?
Okurlarımdan aldığım geri
dönüşler motivasyonumu hep diri tuttu. Kuklacı’nın yarattığı etki beklentimin
üzerindeydi açıkçası. Belki on binlerce kişiye ulaşamadım ama ulaşabildiğim
herkes Kuklacı’yı çok sevdi ve fazlasıyla sahip çıktı. Hepsine sonsuz
teşekkürler…
Asıl önemli olan kitabımı yüz
binlerce kişinin okuması değil okuyan herkesin memnun kalması. Sayı nihayetinde
rakamlardan oluşan matematiksel bir sonuç ve doğru işler yaptığım sürece bu rakamlar
yüz binleri de bulacaktır. Ama okurun ruhunda bıraktığım iz hiçbir şeyle
ölçülemeyecek kadar değerli. Bir yazar olarak bunu başardığımı görmekten son
derece mutluyum ve bunun peşinde olmaya devam edeceğim.
KİTAPLIK GÜNCESİ:
Kâhin fikri ne zaman oluştu,
Kuklacı’nın başarısının etkisi var mıydı yeni kitabı yazmak için; yoksa Kâhin
çok öncelerden tasarlanmış ve hayata geçmeyi bekleyen bir proje miydi?
GÜNAY GAFUR :, Kuklacı’yı bitirmemin
hemen ardından doğdu. Kuklacı’nın üzerinde çalışırken başka hiçbir şey
düşünmeden sadece ona yoğunlaşmaya özen gösterdim. Ama yeni bir şeylerin
doğmaya başladığını da hissediyordum içimde. Yalnızca Kuklacı’ya
yoğunlaşabilmek adına bu yeni ve heyecan verici fikirlerin yüzeye çıkmasına
izin vermedim. Nitekim Kuklacı biter bitmez, bastırdığım tüm fikirleri serbest
bıraktım ve Kahin’le karşılaştım. Böylece Kahin doğmuş oldu.
Yazım sürecinde Kuklacı’nın
başarısı tabii ki itici bir güç oldu benim için. Ancak Kuklacı olmasaydı da
sonucun değişeceğini sanmıyorum. Aklımda doğup büyüyen böylesine güçlü bir
hikâyenin ortaya çıkması kaçınılmazdı. Nitekim her satırını büyük bir coşku ve
heyecanla kaleme aldığım sayflar, Kahin adıyla hayat bulan bir kitaba dönüştü.
KİTAPLIK GÜNCESİ: Neden Kâhin? Kahinlik /kehanet üzerine yazma
fikri nasıl ortaya çıktı .Daha önce bu konular üzerine ilginiz var mıydı?
GÜNAY GAFUR :Neden Kâhin çünkü fazlasıyla
gizemli… Gizem ve o hiç bitmeyen merak benim en büyük tetikleyicilerim… Gizemin
yarattığı o puslu ve gergin havayı seviyorum. Yazarken o havayı solumayı
seviyorum. Macera gerilim okurlarının bu tür bir kitaptan tam da bunu, tüm
duyularını harekete geçiren o gerginliği beklediğini düşünüyorum çünkü onları
tanıyorum.
Kâhin sözcüğünün böyle bir cazibesi var. Geleceği
gören birileri çağlar boyunca insanoğlunun ilgisini çekmiş ve merak konusu
olmuştur ama bunun ardındaki sır perdesi hala kaldırılabilmiş değil. Ve
insanlık hala bu büyük gizemin peşinde… Ben de kendi tarzıma göre bu gizemli
topraklarda gezinmeyi istedim.
Tabii ki çok değerli okurlarımla
birlikte.
KİTAPLIK GÜNCESİ: Karakterler ve konusu üzerinde yaptığınız analizler,
çalışmalar (sanırım işin en zor kısmı bu olsa gerek) nasıl ilerledi?
GÜNAY GAFUR :Haklısınız. Oldukça zor bir
süreç bu. Karakterler okura samimi gelmeli. Okuyucu onlarla duygusal bir bağ
kurabilmeli. Sevmeli ya da nefret etmeli. Belki de acımalı… Ama ne olursa olsun
romandaki karamanlar okurun kalbinde bir yer edinmeli. Bu da gerçek ve tutarlı
karakterler yaratmaktan geçiyor.
Bulmacalarla dolu bir macera
romanı yazıyorsanız kurgu da ayrı bir özen gerektiriyor. Kurguya dair
atladığınız en ufak bir detay tüm hikayeyi bozabilir. Bu nedenle ilk satırdan
son satıra kadar çok dikkatli olmak zorundasınız. En azından bu roman için
durum böyle.
Karakterlerimi yarattıktan
sonra ilk önce ben tanıştım. Tek tek, hepsiyle… Ve hikaye içerisinde
yaşadıkları olaylara hangi tepkileri vereceklerini öğrendim. Sınırlarını
anladım. Sonrası ise heyecanlı ve keyif dolu bir yazım süreciydi. Kurguya ve
karakterlere dair tüm hazırlıklarım bittiğinde olaylar akıp gitmeye başladı ve
ben de kahramanlarımın macerasına kimi zaman ortak kimi zaman da tanık oldum.
KİTAPLIK GÜNCESİ: Kitap bittiğinde, son cümleyi de yazdığınızdaki
duygularınız nelerdi?
GÜNAY GAFUR :750 sayfalık büyük bir hikaye
sona ermişti. Uzun ve çetrefilli bir yolun sonuna varmıştım. Çetin doğa koşullarına
rağmen dağın zirvesine ulaşmayı başarmış bir maceracı gibiydim. Büyük bir coşku
ile o tertemiz ve saf havayı derin derin içine çeken bir maceracı… Ama bir
yandan da buruk bir yanı vardı. Serüven bitmişti. 750 sayfa ve üç buçuk sene süren güzel bir serüven…
Kısacası başarmanın coşkusu ile
vedanın burukluğunu aynı anda yaşadım.
KİTAPLIK GÜNCESİ: Siz ce Kahin nasıl bir kitap oldu ve okuyucular
Kahin’de ne bulacaklar?
GÜNAY GAFUR :Zor bir soru… O yüzden ilk
aklıma gelen cevabı vereyim. Kahin, gizem dolu bir kitap. Bilinmeyene karşı
duyulan merak her geçen sayfada artarak büyüyor ve okuru içine alıyor. Karanlık
bulmacalarla örülmüş, akıl ve korku arasındaki mücadeleye felsefi bir bakış
açısıyla yaklaşan uzun soluklu bir hikaye… İçinde bilim var. Kuantum fiziği
var. Metafizik var. Okuyucunun peşinden
gideceği esrarengiz cinayetler var. Ve tabii ki sorular, sorular, sorular… Akıl
mı galip gelecek yoksa korku mu? Karşınızdaki varlık doğaüstü bir güç mü yoksa
sıradan bir insan mı? Eğer herkes gibi biriyse geleceği nasıl görüyor? Eğer
üstün bir varlıksa ona karşı kazanmanın yolu ne? Ve bizden ne istiyor?
Kısacası okuyucular Kahin’de
önce can alıcı sorularla karşılaşacaklar. Sonra sayfalar arasına serpiştirdiğim
ipuçlarını takip ettiklerinde cevaplar şekillenecek. Son sayfada bulacakları
şey ise hayret ve şaşkınlık…
Biraz iddialı mı oldu ne :)
Okurun bir gerilim romanından
beklediği her neyse onu ve hatta daha fazlasını sunmayı vaat ediyor.
KİTAPLIK GÜNCESİ: Kâhin’in en can alıcı noktası, en dikkat çekici yanı
ne oldu?
GÜNAY GAFUR :Bunca gerilime, gelişen bunca karanlık,
esrarengiz ve ölümcül olaya karşın bunları yaşayan karakterlerin sıcacık
insanlar oluşu… Kurgu okuru ne kadar gerecekse kahramanlar da bir o kadar
rahatlatacak. Zıtların uyumu
Gergin, karanlık olaylar ve
sıcak, aydınlık insanlar…
Tabii bu tüm kahramanlar için
geçerli değil. Kâhin, yani romana ismini veren baş karakter, hayatları
karartmak için son satıra kadar elinden geleni yapmaya ve korku salmaya devam
edecek.
Tabii bu yazar olarak benim fikrim ancak
okuyan biri olarak sizin fikrinizi de duymak isterim. Sizce?
KİTAPLIK GÜNCESİ: Günay Gafur’un yazma serüveni nasıl devam edecek?
GÜNAY GAFUR :Yola çıkarken bir hedefim
vardı. Büyük bir hedef… Ülkemiz polisiye macera gerilim okurlarına “İşte bu!”
dedirtmek, Türk macera yazarlarına karşı duyulan önyargıyı kırmak ve bu türü
layık olduğu noktaya taşımak… Bir başka ifadeyle çıtayı yükseltmek… Hedefim
değişmedi. Kuklacı’dan sonra ikinci durak Kahin oldu. Bu iki roman sayesinde gerilim
edebiyatımıza dair bir katkıda bulunabilmişsem ne mutlu bana.
Bundan sonra da yoluma macera
gerilim türü ile devam edeceğimi söyleyebilirim. Tabii bu başlı başına bir tarz
ama bir distopya ile ya da dram veya aşk hikayesiyle harmanlayabilirim. Üçüncü
kitabım için aklımda şimdiden bir fikir oluştu bile. Büyük bir sürpriz
olacağını söyleyip fazla detaya girmeden konuyu kapatalım. Ama dediğim gibi
hikayem ne olursa olsun içinde macera, gerilim ve gizem her zaman olacak.
Bu röportajı okuyan macera
gerilim ve polisiye hayranlarından ufak bir ricam var: Ben de dâhil takip
ettikleri tüm yazarlar için beklentiyi yüksek tutsunlar. Tutsunlar ki biz
yazarlar, en zoruna talip olup en güzelini sunmak için yarışalım.
Sayfanızda bana yer verdiğiniz
için çok teşekkürler, tüm takipçilerinize ve okuyucularıma selamlar…
Merhaba,
blogunuzu yeni keşfettim ve çok beğendim. Ayrıca Günay beyin kitabını merak ettim ve sosyal medyadan çekilişinize katılıyorum.
Takipteyim ve bana da beklerim... :))